Umut Vakfı Mütevellisi ve Yönetim Kurulu Üyesi Av. Fikret İlkiz, 
Konya Yerel Medya mensuplarına 
“Şiddet ve Medya” konusunda eğitim verdi.


Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve Konrad Adenauer Stiftung’un işbirliğiyle düzenlenen Yerel Medya Eğitimleri Projesinin 40. toplantısının ikinci gününde yapılan eğitime yerel medya mensupları katıldı.

Fikret İlkiz, medyanın sunduğu şiddet haberleri ve görüntülerinin özellikle gençler ve çocuklar üzerinde etkili olduğunu, bu nedenle gazetecilerin şiddet haberlerini sunarken önemli sorumluluklar üstlendiklerine dikkat çekti. Her yayında olduğu gibi, şiddet konusunda da medyayı değerlendirirken haber kaynağı/okur-dinleyici-izleyici/medya üçgeninin dikkate alınması ve buna göre tek sorumluluğun medyadan beklenmemesi gerektiğini vurguladı.

İntihar haberlerini örnek olarak sunan İlkiz; kopya intiharları önlemek için “intihar edenin yaşamına son vermek için kullandığı yöntemler ve spesifik detaylar haberlerde kullanılmamalı; intihar etmiş bir insanın fotoğrafı ya da görüntüsü asla kullanılmamalı; olayla ilgili haberi sunarken romantik, olumlu ve özendirici bir söylem kullanılmamalı; intihar haberleri birinci haber olarak kullanılmamalı; intihar eğilimli olanların eğer varsa psikolojik destek alabilecekleri telefon numaraları eklenmeli” dedi.

Umut Vakfı’nın şiddet konusunun kapsamında; yurttaşların birbirlerine karşı silahlanmasına son verilmesini istediğini ve Vakfın toplumu bilinçlendirmek ve konuyla ilgili mevzuattaki gerekli düzenlemelerin yapılşabilmesi için sürdürdüğü çalışmaları da anlattı. TBMM İçişleri Komisyonu Ateşli Silahlar Alt Komisyonu Toplantısına katılarak, Türkiye’deki bireysel silahlanma sorununun çözümlenmesi için uygulanması zorunlu olan çözüm önerilerini sunduklarını belirtti.

Av. Fikret İlkiz, 2005 yılında Vakıf tarafından düzenlenen “Türkiye’de bireysel silahlanma sorunu: Çözüm Önerileri” Arama Toplantısı’nda, Medya Çalışma Grubu’nun belirlediği önerileri şöyle açıkladı:

1. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’ nin yayınladığı ‘Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi ’ nin bütün yayın organlarınca uygulanmasını sağlamak üzere kurumsal çalışmalar yapılmalıdır. Bildirgenin ‘gazetecinin temel görevleri ve ilkeleri’ bölümünün 3. maddesinde yer alan ‘Gazeteci; her türden şiddeti haklı gösteren, özendiren, kışkırtan yayın yapamaz’ kuralının uygulanmasına özen gösterilmelidir.

2. Gerek Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi çerçevesinde, gerek hukuksal açıdan gazetecilerin bilgilendirilmesi için Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Umut Vakfı ve İstanbul Barosu ile ortak seminerler düzenlenmelidir.

3. Pek çok ülkede olduğu gibi ilköğretimde eğitim programlarına ‘medya okur yazarlığı’ dersi konulmalıdır. Bu konudaki eğitim daha sonraki eğitim aşamalarında da sürdürülmelidir. Böylece yurttaşların medyayı doğru algılamak konusunda daha bilinçli konuma gelecekleri ve okur-izleyici-dinleyici olarak kendilerine düşen sorumlulukları özümseyecekleri düşünülmektedir.

4. Toplumda hukukun üstünlüğü ilkesi benimsetilmelidir.Bu nedenle de kişilerin kaba kuvvetle hak alma sürecini ortadan kaldıracak hukuksal ve yargısal düzenlemeler yapılmalı ve gerekli olanaklar sağlanmalıdır.

5. Milletvekilleri başta olmak üzere topluma örnek olması gereken kişilerin şiddet olaylarının yansımasında yalnızca medyayı suçlamaktan vazgeçip davranışlarının sorumluluklarını üstlenmelerini sağlayacak kurumsal girişimlerde bulunmalıdır.

6. Toplumda bireysel silahlanmanın önüne geçmek üzere yapılacak çalışmaların, medyada kamu yararı spotları biçiminde (Trafik kurallarının anımsatılmasına ilişkin programlarda olduğu gibi) yayınların oluşturulması ve yaygınlaştırılması için gerekli düzenlemelerin yapılması yoluna gidilmelidir.

7. Medyanın toplumsal iletişim işlevinin yanı sıra yurttaşların günlük yaşam içinde karşılaştıkları bireysel silah kullanımının özendirildiği durumlar (silahların mağazaların vitrinlerinde satış amaçlı sergilenmesi, yazılı ve görsel basında tanıtımının yapılması) önlenmelidir.

1993 yılında çalışmalarına başlayan Umut Vakfı; geleceğin garantisi olan gençlerimizi hukukun üstünlüğünü benimsemiş, çevreye ve insanlığa duyarlı, uyuşmazlıkların çözümünde barışçıl yolları yeğleyen, yurttaş olma bilincine sahip demokratik bireyler olarak yetiştirmek amacıyla kuruldu.

Vakıf, bunun yanı sıra, hukukun üstünlüğüne inanan, toplumsal sorunlara duyarlı, hak ve sorumluluklarının farkında olan, gereğini yerine getiren bilinçli yurttaşların yetişmesine katkıda bulunmak konusunda 10 yıldan fazla süredir çalışmalar yürütmektedir. Bu amaç doğrultusunda toplumumuzdaki şiddet ve bireysel silahlanma sorununa çözüm üretmek, bu konuda toplumu bilinçlendirmek öncelikli hedeflerinden biridir.