Değerli dostlarım,
Umut Vakfı’nın 10 yaşını doldurması nedeniyle düzenlediğimiz bu etkinliğimizde bizimle birlikte olduğunuz için sizlere teşekkür ederim. Hepiniz hoşgeldiniz.
10 yıl önce bugün Umut Vakfı’nı kurduk. Amacımız geleceğin garantisi olan gençlerimizi hukukun üstünlüğünü benimsemiş, çevreye ve insanlığa duyarlı, uyuşmazlıkların çözümünde barışçıl yolları yeğleyen, yurttaş olma bilincine sahip demokratik bireyler olarak yetiştirmekti.
Vizyonunumuzu bir kavramla tanımlamak istersek; bu hukukun üstünlüğünü benimsetmek olacaktır. Ulusal ve uluslararası düzeyde hukukun üstünlüğünü sağlamak. Bu yolda yürürken insan hakları deklarasyonunu kendimize rehber aldık. İnsan hakları evrenseldir, tüm kültürlerdeki bireyleri kapsar. İnsan haklarının temelinde barış ve uzlaşma kültürünün varoluşu, şiddetin de her düzeyde yok edilişi yatar.
Şu halde amaçladığımız uyuşmazlıkların çözümünde barışçıl yöntemlerin öğretilmesini ve uygulanmasını sağlamak, şiddetin çözüm olmadığını benimsetebilmekti. Bizler barış kültürünün ve barışçıl yöntemlerin geliştirilmesi, aynı zamanda uyuşmazlıkların hukukun yoluyla çözümlenmesi gerektiğine inanıyoruz.
Hukukun üstünlüğü yalnızca hukukçuların konusu değildir. Esas olarak yurttaşların içselleştirmesi gereken bir konudur. Toplumumuzdaki her bireyin, haklarının farkında olan, hak ve sorumluluklarını bilen, uygulayan ve yaşadığı toplumun sorunlarına duyarlı “yurttaş” olması gerekir. Yurttaşlık bilincinin gelişmesi için tamamladığımız bu 10 yıllık süreçte bir çok çalışma yaptık.
Umut Vakfı’nın amaçlarından biri de, uyuşmazlıkların çözümlenmesine yönelik uzlaşma yöntemlerini öğretmek ve barışın sağlanıp sürdürülmesine yardımcı olacak bir ortam yaratmaktır. Bu nedenle, uyuşmazlıkların barış ortamında çözümlenmesi için uzlaşma yöntemleri üzerine yaptığımız çalışmaları toplumla paylaştık.
Toplumumuzun geleceğinin teminatı gençlerimizdir. Umudumuz, insanlığı daha iyi, daha güvenli günlere taşıma gücüne ve becerisine sahip, onlara barış içerisinde onurlu bir yaşam sağlama çabası veren önderler yetiştirmeye yardımcı olmaktır. Umut Vakfı olarak, uzlaşmacı vizyonumuzu gelecek nesillere maledebilmek için; hukukun üstünlüğü ilkesini benimsemiş, bu meşaleyi taşıyabilecek gençler yetiştirmek sorumluluğuyla, bu 10 yıllık süreçte gençlik ve liderlik üzerine çalıştık.
Barış kültürünü ve insan haklarını savunup, özlerken; bu noktada şiddete karşı gelmek, toplumumuzun her bireyini uzlaşma yöntemleri konusunda bilgilendirmek sorumluluğunu taşıdık. Bunun için; toplumumuzu şiddetten arındırmak, şiddetin zararlarına dikkati çekmek ve yurttaşlarımızı bu konuda hassas kılmak üzere şiddetin en uç noktası olan bireysel silahsızlanma üzerine çalıştık. “Bireysel silahsızlanma”; çünkü şiddet bireyle başlar, ailede devam eder, okulda pekişir ve gittikçe topluma yayılır. Bireyin, öncelikle, silahın tek işlevinin öldürmek olduğuna; erkin, saygınlığın, gösterişin ve kabul görmenin aracı olmadığına ikna olması gerekir. Sonuçta; ölümcül darbe vurabilme gücünü simgeleyen silah, kaba güç ve şiddetin de simgesidir. Biliyoruz ki, insan onuru kaba güçle değil, hukuk devletinin benimsenmesi, hukukun korunması ve gelişmesi ile sağlanabilir. Bu inançla, toplumun konuya ilgisini çekmek ve bilgilendirmek amacıyla, bu 10 yıllık süreçte bireysel silahsızlanma konusunda çeşitli yarışmalar ve etkinlikler düzenledik, bilimsel çalışmalar yaptık, kitaplar yayınladık ve görsel materyaller ürettik. Bu çalışmalarımızın topluma yansımasına medyanın verdiği destek çok güçlü ve değerliydi. Kendilerine burada bir daha teşekkür etmek isterim.
Genç nesillerimize, özlediğimiz barış toplumunu miras bırakabilmek için yalnızca eğitim ve hukuksal yöntemlerin uygulanmasının yeterli olmayacağı ortadadır. Hukukun üstünlüğü, insan hakları ve demokrasi ile eşanlamlıdır. Demokratik yapının varlığı ise örgütlenme ile işlerlik kazanır. Demokrasi bir örgütlenme biçimidir. Amaçlarımız doğrultusunda çalışmalarımızı yürütürken, demokratik toplumun örgütlenmesinin ana unsurlarından birinin sivil toplum kuruluşlarının güçlenmesi olduğunu kavradık. Sivil toplum kuruluşlarını daha aktif hale getirmek için ise; onların çalışma yöntemlerini geliştiren; aralarındaki bağlantı ve iletişimi güçlendiren çalışmalar gerçekleştirdik. Kısacası insana saygılı bir çevre oluşturmaya gayret ettik.
İnsana saygı doğal çevreye saygıyı içerir. Umut Vakfı’nın odaklandığı konulardan biri de çevredir. Umut Ormanları ve ağaçlandırma çalışmaları insanların hayatı destekleyen bir çevre oluşturmaları gereğini vurgulamak için gerçekleştirildi. Doğal çevreyi öldüren bizleriz. Olduran da bizler olmalıyız.
Türkiye’de hukukun üstünlüğü yöntemlerini geliştirmek, barış ve uzlaşma yöntemlerini benimsetmek, insan hakları ve barış kültürüne olan inancı pekiştirmek, şiddetin insancıl olmayan doğasına dikkat çekmek ve bilgilerimizi toplumla paylaşmak üzere gerçekleştirdiğimiz bir çok faaliyetin yanı sıra, savunduğumuz ve gerçekleştirmek üzere yola çıktığımız amaçlarımızı sağlam temellere oturtmak için çeşitli yayınlar yaptık. Umut Vakfı Yayınları’nın topluma kazandırdığı "Yurttaş Olmak İçin..." öğretmen ve öğrenci el kitaplarımız, çok değerli eğiticilerden oluşan bir ekip tarafından uzun ve meşakkatli, süzen bir çalışma sonucu hazırlandı. Kitaplarımız, gençlerin "hukukun üstünlüğünü benimsemiş, şiddetten değil, barıştan yana kişiler olarak yetişmeleri"ni amaçlayarak; bugüne dek alışılmış öğretim yöntemlerinin dışında, "Tartışan ve tartıştıran, yaratıcılığı, etkileşimsel olmayı, görüş geliştirme ve sunmayı, katılımcı olmayı" özendiren ve öğreten bir öğretim yöntemi ile hazırlandı. Öğrenciler ve eğitimciler için ayrı ayrı hazırlanan kitaplarımız, Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu onayıyla, ilköğretim okulları 7. ve 8. sınıflar için yardımcı ders kitabı olarak okutulmaktadır.
Umut Vakfı olarak kurulduğumuz yıldan bu yana geçen 10 yıllık süreçte attığımız en önemli adımlardan biri de gelişen teknolojiye uyum sağlayarak; internet konusunda gerçekleştirdiğimiz eğitimler ile bilgi, görüş ve çalışmalarımızı düzenli olarak kitlelerle paylaştığımız web sayfamızdır. “Umut.org.tr” her hafta güncellenmektedir. Umut Vakfı’nın gerçekleştirdiği tüm faaliyetler, bilimsel ve akademik çalışmalarının yanı sıra; üçüncü sayfalardan haberleri, hukuki ve sosyolojik kavramları, sayısal verileri, çeşitli uzman ve bilim adamlarının makaleleri ve çalışmalarıyla önemli bir kaynak haline gelmiştir.
Umut Vakfı, 10 yılda;
• 126.000 km. yol yaptı
• 46 toplantı gerçekleştirdi
• 10 ödüllü yarışma düzenledi
• Sessiz ayakkabılar 4 defa yürüdü
• 3 kampanya düzenledi
• Etkinliklerimize yaklaşık 28.000 kişi katıldı
• 8 adet kitap yayınladı
• 83.270 kişi web sitemizi ziyaret etti
• 20.000 adet kitap bağışladı
• 22.800 adet fidan Umut Ormanlarına dikti
• 17 adet plaket ve ödül aldı
• Yaklaşık 1,5 trilyon TL’lik katma değer üretti
• 60 eğitim verdi
• 2000’e yakın kişi eğitti
• Türkiye’de 11 ilde, yurtdışında 7 ülkede 113 faaliyet gerçekleştirdi
• Medyada 1250 kez misyonunu anlattı, verilerini, tespitlerini ve çalışmalarını hep kamuyla paylaştı. Yani, toplumda bilgilendirme yoluyla bilinç oluşturmak üzere büyük adımlar attı.
Evet; Umut Vakfı Birleşmiş Milletler’de Danışman Statüsüne sahip Türkiye’deki ender sivil toplum kuruluşlarındandır; ve bu statüsüyle Avrupa Birliğin’den davet ve itibar görmektedir.
Umuyorum ki; bu başarı ülkemizde tüm alanlara yayılır.
Umut Vakfı’nın çalışmalarının, toplum için çok değerli olan destek ve katkılarınızla daha da güçlenerek süreceğini belirtmek isterim. Bugün yanımızda olduğunuz ve Umut Vakfı’nı yaşatmaya destek verdiğiniz için teşekkür ederim.
Umut dolu yarınlara efendim...
Gençlerin, hukukun üstünlüğüne ve barış kültürüne inanan, sorunlarını şiddetle değil, uzlaşma yöntemleriyle çözen ve yurttaş olma bilinci gelişmiş bireyler olarak yetişmesine katkıda bulunmayı amaçlayan Umut Vakfı’nın 10’uncu kuruluş yıldönümü çeşitli etkinliklerle gerçekleşti.
Kurulduğu günden bu yana toplumsal sorunlara kamuoyunun dikkatini çeken ve çözüm üreten Umut Vakfı, 10 yılda yaptığı tüm çalışmaları “10 yılda 10 Adım” adlı bir sunumla anlattı.
1993 yılının Aralık ayında kurulan Umut Vakfı’nın Kurucu Başkanı Nazire Dedeman, Vakfın; geleceğin garantisi olan gençleri, hukukun üstünlüğünü benimsemiş, çevreye ve insanlığa duyarlı, uyuşmazlıkların çözümünde barışçıl yolları yeğleyen bireyler olarak yetiştirmek amacıyla kurulduğunu belirtti.
Vakfın, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen kuruluş yıldönümünde konuşan Nazire Dedeman, 10 yılda hukukun üstünlüğü, barış kültürü, yurttaş olma bilinci, uzlaşma yöntemleri, gençlik ve liderlik, bireysel silahsızlanma, sivil toplumu geliştirme, çevre, Umut Vakfı yayınları ve bilgi paylaşımı konularında birbirinden değerli çalışmalar yaptıklarını vurguladı. Nazire Dedeman, “Hukukun üstünlüğü yalnızca hukukçulara değil, esas olarak yurttaşlara ait bir konudur. Toplumumuzdaki her bireyin, haklarının farkında olan, hak ve sorumluluklarını bilen, uygulayan ve yaşadığı toplumun sorunlarına duyarlı ‘Yurttaş olma’ bilincinin gelişmesi için çaba sarfettik” dedi.
Nazire Dedeman, Umut Vakfı’nın 10 yılda yaptığı çalışmalara ilişkin şu istatistiklerin altını çizdi:
Umut Vakfı 10 yılda;
• 126.000 km. yol yaptı
• 46 toplantı gerçekleştirdi
• 10 ödüllü yarışma düzenledi
• Sessiz ayakkabılar 4 defa yürüdü
• 3 kampanya düzenledi
• 8 adet kitap yayınladı
• Etkinliklerimize yaklaşık 28.000 kişi katıldı
• 83.270 kişi web sitemizi ziyaret etti
• 60 eğitim verdi
• 2000’e yakın kişi eğitti
• 20. 000 adet kitap bağışladı
• 22.800 adet fidan Umut Ormanları’na dikti
• 17 adet plaket ve ödül aldı
• Yaklaşık 1,5 trilyon TL’lik katma değer üretti
• Türkiye’de 11 ilde, yurtdışında 7 ülkede 113 faaliyet gerçekleştirdi.
Dedeman, Umut Vakfı’nın faaliyetlerine destek veren herkese teşekkürlerini sunarken; Umut Vakfı’nın bugüne kadar toplum yararına yaptığı çalışmalara medyanın sınırsız destek verdiğini, önemli bir güç olan medyanın toplum yararına yapılan tüm çalışmalara verdiği desteğin son derece kıymetli olduğunu belirtti.
Umut Vakfı’nın 10 Yılı vesilesiyle, 2004 yılında gerçekleştirilen “Bireysel Silahsızlanma: Yaşama Hak Tanıyın” konulu ödüllü Resim Yarışması’nda sergilenmeye değer görülen 61 eser ise Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda sergilendi. Resim Sergisi 20 Aralık, pazartesi günü sona erdi.