16 Yaşında Bir Çocuğun Elinde Silah: Sessizliğimizin Bedeli
İzmir’in Balçova ilçesinde, henüz 16 yaşındaki bir çocuğun elinde pompalı tüfekle bir polis merkezine saldırması sonucu iki polisimiz şehit oldu, yaralılarımız var.
Bir yanda acımız, öfkemiz ve şaşkınlığımız; diğer yanda ise derin bir sorgulama ihtiyacı var. Çünkü bu olay, bize bir kez daha şu yakıcı soruyu sormak zorunda bırakıyor:
Bir çocuk bu silaha nasıl ulaştı?16 yaşındaki bir gencin hayalleri olmalıydı: üniversiteye hazırlanıyor olmalıydı, arkadaşlarıyla gülüyor olmalıydı, hayatın güzelliklerini keşfediyor olmalıydı.
Ama o gün eline bir kitap değil, bir ölüm makinesi tutuşturuldu. Ve o silah, sadece iki polisimizin değil, toplumun güven duygusunu da hedef aldı.
Bu tablo, sadece bireysel bir trajedi değil. Bu, hepimize ait bir sorumluluk. Ailelerin, eğitim sisteminin, sosyal çevrenin ve en önemlisi hukukun ihmali… Sonuç: bir çocuğun elinde silah, toplumun kalbinde derin bir yara.
Türkiye’de ruhsatsız silahların sayısı milyonlarla ifade ediliyor. Resmi kayıtlara göre bireysel silahlanma oranı sürekli artışta.
Türkiye’de ruhsatsız silahların sayısı milyonlarla ifade ediliyor.
Resmi kayıtlara göre bireysel silahlanma oranı sürekli artışta. Sokakta, evde, arabada, hatta sosyal medyada bile kolayca ulaşılan silahlar, her gün onlarca insanın hayatını karartıyor.
Türkiye’de ruhsatsız silahların sayısı milyonlarla ifade ediliyor. Resmi kayıtlara göre bireysel silahlanma oranı sürekli artışta.