2. Arabuluculuk Ve Demokrasi Konferansı

1995
Umut Vakfı Ankara
 
Nazire DEDEMAN
Umut Vakfı Kurucu Başkan
Konuşma Metni

 
Sayın Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ahmet Erdoğan, Search for Common Ground sorumlusu sevgili Bonnie Pearlman, Çalışma Gruplarını yönetecek olan New Mexico Center for Dispute Resolution direktörü, Melinda Smith ve eğitim müdürü Jean Sidwell, her zaman değerli katkılarda bulunan ve emeğini esirgemeyen Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. İpek Gürkaynak ve değerli katılımcılar ; 
 
Arabuluculuk ve Demokrasi Semineri’nin birincisini geçtiğimiz Mayıs ayında burada, Umut Onurlu Önderler Yetiştirme Vakfı’nda vakıf binamızın ilk etkinliği olarak yapmıştık.
 
Bu etkinlikte beraber olduğum birçok arkadaşımı, bugün, tekrar burada görmekten, çok kıvançlıyım. Hoş beraberliğimizdeki coşkunuz, bize de daha fazla yansımış, bizlere ayna olmuştur. Üst üste konan temel taşları gibi; arabuluculuk ve demokrasiye sahip çıkma ve önderliğini sizlerle yüceltme onurunu paylaşıyorum. Ve siz yeni arkadaşlarım, hepiniz hoşgeldiniz.
 
Arabuluculuk uyuşmazlığa düşmüş tarafların anlaşmalarını sağlamak, sağlamada yardımcı olmaktır.
 
Arabuluculuk yalnız ve çıkarsız bir üçüncü kişi olarak, anlaşmazlıklara çözüm getirmede, yardımcı olmaktır. Arabuluculuk, çelişki içindeki insanlara, problemi çözmelerinde her iki tarafın yararına, sonuçlar buldurmaktır.
 
Arabuluculuk görevini üstlenmek, uzlaşma ve barış olgusunu üstlenmek ve bunu gençlere aktarabilmek, onlara coşku dolu bir gelecek vermektir.
 
Uzlaşma ve barış içinde yaşam onurlu bir yaşam sağlamaktır ve bunu gelecek kuşaklara aktarmamız da birincil görevimizdir. Bu da hukuk devleti ilkelerinin benimsenmesi ile ulaşılabilecek bir özlemdir. Hukukun yanlı, ya da güçsüz olduğu toplumlarda kaba kuvvet hakim gelir ve kargaşa gelişir. Böyle toplumlarda bireylerin onurlu bir yaşam sürdürmeleri imkansızdır. Bu sonuçta onursuz bireyler, dolayısı ile onursuz toplumlar yaratır.
 
Kaba kuvvet, insan olma olgusuyla ters orantılıdır. Burada bireylere düşen görev, onurla hukuka sahip çıkmak ve bireye düşen görevleri yerine getirmektir.
 
Ülkemizde adli sistemin yükünü almak, daha da önemli olarak, arabuluculuk becerileri sayesinde, birçok konuda bu sisteme gereksinme duymamak, sorunlarımızı kendi aramızda halletmektir amacımız. Bu demek değildir ki ben, kişi ve vakfımız hukuk devleti özlemimizi bir yana bırakıyor, ve sorunlarımızı kendi aramızda çözme gayreti gösteriyoruz. Tam tersine hukuk devletinin saçayaklarını bu kurumda güçlendirmeye çalışıyoruz. Bunu yaparken de hukukun üstünlüğü kavramının, sadece hukukçuların ve adli sistemin tekelinde, ulvi bir kavram olarak görmüyoruz. Her vatandaşın içselleştirdiği ve uğrunda emek vermesi gereken bir amaç olarak görüyoruz.
 
Hukuk devletinin varolması demek kişinin özgürlüğü demektir. Bu şemsiyenin altında olan bireylerin özgür kılınması demektir. Eksik kalışıda en basitinden bu özgürlüklerin her an elimizden alınacağı korkusu ile yaşamaktır. Bu da korkunun doğurganlığını verir. Korkup durmak yerine, ürkerek de olsa, yürümek gerekir. İşte bu üç günlük seminer ve ondan sonra yapılacak hukukun üstünlüğü kavramı ve eğitimi ve semineri böyle bir yürüyüşün ifadesidir.
 
Bizler aldığımız onarılmaz yara ile acımızı gündeme getirmek, ama çığlığımızı barışçıl yöntemleri duyurmakla kendimizi yükümlü kıldık.
 
Bugün burada toplanmamıza neden olan "2. Arabuluculuk ve Demokrasi" Semineri’nin uzlaşma, barışı sürdürme ve geliştirme becerilerini, sizler aracılığıyla gençlere aktarma amacımızda önemli olacağını biliyor, attığımız adımların devamı ve bunun yaşama geçirme çabamızın, gençlerimizin okul çağından başlıyarak aralarındaki uyuşmazlıkları barışçıl yollarla çözme isteği uyandırabilir, bu becerileri kazandırabilirsek, şiddetin ve aracı olan silah taşımanın da gereksizliğini zaman içinde benimsetebileceğimiz inancındayım. Gençleri bu konularda bilinçlendirirken onlara sizlerle kucak açmamız onurumuz ve umudumuz olacaktır.
 
Seminerde edinilen bilgilerin uygulanmasını ve seminere katılanların birbirlerinin deneyimlerinden yararlanmalarını devamlı kılmak üzere seminerde ve seminer sonrasında katılımcılara yazılı bilgi ve bu konudaki hazırlığını yaptığımız kitabımız, Vakfımız tarafından sağlanacaktır.
 
Bu beraberlik sonucu ortak projeler geliştirilirse, bunların gerçekleştirilmesinde ve yaşama geçirilmesinde Umut Vakfımız katılımcıların hizmetinde olacaktır. Ülkemiz için umut da hukuka sahip çıkmak, buna önder gençler yetiştirmekten geçmektedir. Bunu gerçekleştirebilmek için önder eğitimcilerimizle elele verdiğimiz bu "Demokrasi ve Arabuluculuk" Semineri ortamı için tüm emeğini veren Umut Onurlu Önderler Yetiştirme Vakfı Kurucu Üyemiz, Sorumlu Müdürümüz ve değerli dostum Prof. Dr. Mehmet R. Gürkaynak’a teşekkür ederim.
 
Yaşamın bir parçası hatta kendisi olan çatışma ve uyuşmazlığı kötü, yıpratıcı, ilişkileri zedeleyici bir sosyal olgudan çıkarıp, olumlu ve yapıcı ve beraberinde gelişme getirebilen bir sürece dönüştürme çabanız için hepinize teşekkür ederim. Seminerin başarıyla geçmesi dileği ile hepinizi saygıyla selamlıyorum.