MKEK’ye sesleniş: Bir silah, bir insanın "ölüm"ü demektir

21 Ekim 2008

MKEK’ye sesleniş: Bir silah, bir insanın “ölüm”ü demektir...

Bir insanın geleceği, umutları, mutlulukları demektir...

MKEK, önce bir devlet kurumu olarak sivillere silah satışını durdurmalıdır...

Bir ateşli silahtan elde ettikleri karın karşısında; bir ateşli silahın yaşama hakkını elinden aldığı insanın hayalleri, umutları durmaktadır!

2006 yılından bu yana her yıl, MKEK (Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu)’nin “kredi kartına, 10 ay taksitle silah satışı” faaliyetlerine ilişkin çabalarını kaygıyla izliyoruz. Daha önce yayınladığımız tepkiler sonrasında, ilgili kurum tarafından Umut Vakfı’na ulaştırılan bilgiye göre ise böyle bir uygulama söz konusu değildi ve uygulamalarının hepsi yasaya “uygun”du. Silah satışı faaliyeti ise MKEK web sayfasından “durmaksızın” devam ettirildi.

19 ve 20 Ekim tarihli basın yayın organlarında yayınlanan bu konuyla ilgili haberlerden de anlıyoruz ki; bir devlet kurumunun, bireysel silahlanmayı yaygınlanlaştıran bu “ısrarlı” çabasıyla, yurttaşın yaşama hakkını önemsemediğini açıkça göstermektedirler.

Ayrıca, sözkonusu kurum, “sorumsuz” ve “güvenliği sarsan” bu çabalarına karşı oluşan yurttaş tepkisini de görmezden gelmekte ve önemsememektedir. Oysa; Vakfımıza, yurttaşlarımızdan, MKEK’nin taksitle silah satma kampanyasını kınayarak, durdurulmasını talep eden çok sayıda mesaj gelmektedir.

Yalnızca daha fazla kâr elde etmek için silahlanmayı arttıran her türlü faaliyetin, ateşli silahların neden olduğu her ölüm ve yaralamada sorumluluğu büyüktür. Öncelikle yurttaşın yaşam hakkını gözetmek durumunda olan (MKEK gibi) devlet kurumlarının sorumlulukları ise taşınamayacak kadar büyüktür...

Bu sorumluluğa ortak olmayacak ve uyarmaya devam edeceğiz:
MKEK’nin Sayın sorumlularının dikkatine!

  • Türkiye’de her yıl 3000 kişi ateşli silahlarla hayatlarını kaybetmektedirler.
  • Bugün Türkiye’de ruhsatsız silahlar dahil olmak üzere 9 milyonun üzerinde ateşli silah mevcuttur.
  • Türkiye’de Polis sorumluluk bölgesinde meydana gelen asayiş olaylarında, yalnızca 2008 yılının ilk üç ayında (2007’ye kıyasla) silah kullanımında %57 artış vardır ve ruhsatlı silah kullanımı artmıştır.
  • Yalnızca trafikte hareket halindeki 8 milyon aracın %6’sında ateşli silah bulunmaktadır. Bu silahların %80’i her an patlamaya hazır durumdadır.

Öyle ise; Makina Kimya Endüstrisi Kurumu, bir devlet kurumu olarak sivil yurttaşların yaygın silahlanmasını kolaylaştırmakla ne elde edebilir?

Yalnızca stoklarındaki ölüm araçlarını paraya dönüştürmüş olur. Bunun karşılığında, yaygınlaşan silahlanmayla daha fazla suç işlenecektir.

Ülkemizdeki suçu önlemek konusunda yoğun çabalara ihtiyaç varken; bir devlet kurumunun yurttaşlarına silah satması, öldürmekten başkaca işlevi olmayan bir aracı “gündelik bir tüketim nesnesi” gibi yaygınlaştırması akıl alacak gibi değildir.

Sözkonusu silah stoklarının eritilmesi ile elde edilecek kârlılığın, meydana gelecek suçların topluma maliyeti karşısında hiç bir anlamı yoktur, olamaz!

Ateşli silahlarla suçların topluma maliyetine bakalım:

Yurttaşları silahlandırmak daha fazla suçu davet eder...

Bir yurttaşın yitirilmesi demek; yetişmesi süresince verilen maddi ve manevi büyük emeğin yok olması demektir....

Öldürülen her kişinin yok olan üretim potansiyelinin; ailesine, çevresine ve topluma faydasının engellenmesi demektir...

Bir insanın yaşamına mal olan her silah, aynı zamanda büyük bir ekonomik kayba da sebep olmaktadır.

Ailesinin ve yakınlarının ömür boyu sürecek tarifsiz acılara mahkum edilmesi demektir...

Ateşli silahların yaygınlaştırılması sonucunda suçun artmasının yanı sıra, toplumda “suç korkusunun” yaygınlaşması ve devamında daha fazla silah talep edilmesi demektir.

Bu kısırdöngü içinde parasal “kârlılığını” arttıracak olanların karşısında; yaşama hakkını kaybedenlerin, ailelerinin, sevdiklerinin büyük mağduriyeti durmaktadır.

Bu vicdan meselesidir...

MKEK, önce bir devlet kurumu olarak sivillere silah satışını durdurmalıdır... Bir ateşli silahtan elde ettikleri kârın karşısında; bir ateşli silahın yaşama hakkını elinden aldığı insanın hayalleri, umutları durmaktadır!

Bir silah; yalnızca bir “ölüm” demektir; bir insanın geleceği, umutları, mutlulukları demektir...


Nazire DEDEMAN
KURUCU BAŞKAN