BASIN BÜLTENİ                                                            Şubat 2020
 
UMUT VAKFI “TÜRKİYE SİLAHLI ŞİDDET HARİTASI” 2019 RAPORU

Evlerde, Sokakta Şiddet Damgasını Vurdu ve Sürüyor…
2019 yılında Türkiye genelinde 3 bin 623 silahlı olay basına yansıdı… Bu silahlı olayların 2 bin 867’sinde ateşli silahların (bin 402’si her tür tüfek, 132’si beylik silahı olmak üzere bin 465’i tabanca), 756’sında ise her türlü kesici, delici aletin kullanıldığı görüldü…
2019 yılında basına yansıyan 3 bin 623 silahlı şiddet olayında; 2 bin 211 kişi öldü, 3 bin 736 kişi de yaralandı…
Bir yılı daha geride bıraktık… Koskoca bir yıl, 365 gün 6 saat… Yeni yıl başladı ve tüm hızıyla sürüyor, Hemen her ilin emniyet müdürleri, emniyet birimleri toplantılar yapıyor ve 2019 yılında illerinde yaşanan olayların sayısında düşüşler olduğunu, illerinin ne kadar güvenli olduğunu açıklıyor…
Doğrusu ülkemize bir sihirli el değse de tüm insanlarımız huzura kavuşsa, birkaç ilimiz değil tüm illerimiz her yönüyle “güvenli” olsa ve kızlarımız, kadınlarımız, çocuklarımız sokaklarda güven içinde yürüyebilse, okullarından, işlerinden evlerine güven içinde ulaşabilse… Kızlarımız, Ceren Özdemir olayında olduğu gibi hakkında pek çok suçlama olmasına rağmen açık cezaevine konulup firar eden bir psikopat katilin kurbanı olmasa… Uyuşturucu tacirleri sokaklarda çatışmasa, tüm uyarılara karşın magandalar sokaklarda, eğlencelerde rast gele ateş açmasa…
Emniyet birimleri niye, niçin vardır ki zaten… Yurttaşın huzur ve güvenliğini sağlamak değil midir amaç…
Elbette ki, ülkemizin şiddet ortamından kurtulması, olay sayısının azalması, bireysel silahlanmanın, silahların internetten bir tıkla alınmasının önlenmesi en çok biz Umut Vakfı’nı sevindirir.
Bu konularda yapılacak her türlü çalışmaya da destek vermek Umut Vakfı’nın birinci önceliklerindendir…
Biliyorsunuz her yıl medyada çıkan üçüncü sayfa haberlerini titizlikle takip edip, istatistiksel olarak inceliyor ve “Türkiye’nin şiddet haritası”nın raporunu hazırlıyoruz. Bu geleneksel hale getirdiğimiz çalışmamız elbette ki; Emniyet Müdürlükleri’nin açıkladığı her ilde yaşanan on binlerce olay dikkate alındığında bizim istatistiklerimiz devede kulak kalıyor…
2019 yılında pek çok önemli olay yaşanırken ve gazetelerin, televizyonların daha doğrusu medyanın pek çoğu tek elde toplanırken olayların ne kadarı medyaya yansıdı tabii ki bilemiyoruz…
Umut Vakfı olarak; şiddetin en aza indirgendiği, adalet ve hukukun üstün kılındığı bir ülke özlemiyle; bireysel şiddetin ve silahlanmanın önlenmesi için ilgili bakanlıkların tümünün önderliğinde ciddi ve sürekli çalışmalar yapılması ve tedbirlerin alınmasını umutla bekliyoruz… Yurttaşlarımızın; “Aile içi şiddetin” önlendiği, “erkek şiddeti”nin son bulduğu, “kadın cinayetleri”nin sona erdiği huzur ve güvenli ortamda yaşayacağı tedbirlerin alındığı Türkiye’de yaşamasını umuyor ve diliyoruz…
Bireysel silahlanmaya ve bireysel şiddete karşı mücadele veren “Umut Vakfı” olarak; 2015 yılından bu yana Türkiye’nin yerel gazeteler dahil tüm gazetelerin “Bireysel Silahlı” olaylarının taranması ve değerlendirmesi ile hazırlanan “Türkiye’nin Silahlı Şiddet Haritası ve 2019 Raporu” nu sunarız. 
 
UMUT VAKFI Basın ile ilgili detaylı bilgi için :  Ebru İlke Bingör Tel : 0 212 216 06 70 – 0 530 238 11 96      
EMail : ebru.ilke@umut.org.tr
 
 
UMUT VAKFI – TÜRKİYE SİLAHLI ŞİDDET (CİNAYET) 2019 RAPORU
 
 
 
 
Yerel ve ulusal medyayı günü gününe izleyerek oluşturduğumuz 2019 yılı istatistiklerine göre; Türkiye genelinde 3 bin 623 silahlı olay basına yansıdı… Bu silahlı olayların 2 bin 867’sinde ateşli silahların (bin 402’si her tür tüfek, 132’si beylik silahı olmak üzere bin 465’i tabanca), 756’sında ise her türlü kesici, delici aletin kullanıldığı görüldü… 2019 yılında basına yansıyan 3 bin 623 silahlı şiddet olayında; 2 bin 211 kişi öldü, 3 bin 736 kişi de yaralandı…

2019 yılında Yaşanan Şiddet Olaylarında Kullanılan Silahlar


       
Bir önceki yıl 2018 yılında ise, medyaya 3 bin 679 silahlı şiddet olayı yansımış, bu olaylarda 2 bin 279 kişi ölmüş, 3 bin 762 kişi de yaralanmıştı…
Görüldüğü gibi basına yansıyan olaylara bakıldığında bir önceki yıl işlenen cinayet ve ölü, yaralı sayısında az da olsa bir azalış dikkat çekiyor… Tek tek iller ve bölgeler bazında da bakıldığında bazı illerde önemli azalmalar dikkat çekerken bazı illerde de silahlı olayların, şiddetin arttığı gözlemleniyor…



BÖLGELERE GÖRE ŞİDDETİN HARİTASI

Son 2 yılın karşılaştırması yapılarak bölgelere bakıldığında değişen bir şey yok. Doğal olarak nüfusun ve iş hayatının yoğun olduğu, ayrıca yoğun göç yaşanan bölgelerde, kentlerde 2019 yılında da daha çok olay yaşandığı görülüyor. Büyük nüfus yoğunluğuna sahip Marmara Bölgesi Türkiye genelinde en çok suçun işlendiği bölge olarak yine ön planda…
Türkiye genelinde 3 bin 623 olayın basına yansıdığı 2019 yılında bu olayların 906’sı Marmara bölgesinde yaşandı. Marmara bölgesini 658 olayla İç Anadolu bölgesi “Türkiye’de en çok olayın yaşandığı ikinci bölge” olarak takip etti. Aslında 2018’deki sıralama değişmiyor. En çok olayın yaşandığı üçüncü bölge 2019’da da yine 510 olayla Akdeniz, dördüncü bölge 477 olayla Karadeniz. Bu bölgeleri 449 olayla Ege, 413 olayla Güneydoğu Anadolu ve basına yansıyan 210 olayla Doğu Anadolu bölgeleri izliyor.
Yedi bölgede yaşanan olaylar, bu olaylarda ölen ve yaralananların sayıları ise aşağıdaki tabloyu oluşturdu:
BÖLGELERE GÖRE OLAY SAYISI, ÖLÜ VE YARALI

                BÖLGE OLAY ÖLÜ YARALI  
 
 
MARMARA 906 571 910
İÇ ANADOLU 658 339 623
AKDENİZ 510 344 418
KARADENİZ 477 224 468
EGE        449 313 385
GÜNEYDOĞU 413 277 656
DOĞU ANADOLU 210 143 276
TOPLAM 3.623     2.211 3.736
 
MARMARA BÖLGESİ

Bölgeler bazında da bakıldığında olay sayısında az da olsa basına yansıyan haberlerde düşüş bulunuyor.
En çok olayın basına yansıdığı, yaşandığı Marmara Bölgesi’nde doğal olarak nüfusun en yoğun olduğu ve büyük göç alan İstanbul 405 olayla birinci sırada bulunuyor. Sonraki sıralama ise değişti. Önceki yıl olay artışı bakımından ikinci sıraya fırlayan Sakarya bu yıl 96 olayla dördüncü sıraya gerilerken 129 olayla Bursa üçüncülüğünü koruyor, 131 olayla ise sanayi kenti Kocaeli bu yıl ikinci sıraya oturmuş bulunuyor.
Bölgede diğer illerde ise en çok olaydan aza durum şöyle:
“Tekirdağ 50 olay, Balıkesir 30, Çanakkale 23, Edirne 21, Bilecik 8, Yalova 7, Kırklareli 6.”
İÇ ANADOLU BÖLGESİ

En çok olayın yaşandığı ikinci bölge İç Anadolu’da başkent Ankara 196 olayla birinci sırada, Konya 165 olayla ikinci sırada, 73 olayla Aksaray üçüncü sırada. Kayseri’de geçen yıl 66 olay basına yansırken bölgede 34 olayın yaşandığı Niğde’de olay sayısında bir önceki yıla göre ciddi artış yaşanması (yüzde 64) dikkat çekiyor. Niğde’yi 33 olayla Eskişehir, 28 olayla Karaman, 17’şer olayla Sivas ve Kırıkkale, 12 olayla Kırşehir, 11 olayla Nevşehir, beş olayla Yozgat, bir olayla Çankırı izliyor.
AKDENİZ BÖLGESİ

Akdeniz Bölgesi’nde her yıl Adana liderdi. Ancak 2019 yılında Antalya 185 olayla bölgede en çok silahlı şiddet olayının yaşandığı kent. Adana ise 172 olayla ikinci sırada, K. Maraş 52 olayla üçüncü. Akdeniz bölgesinde Mersin’de 36, Hatay’da 28, Isparta’da 17, Osmaniye’de 15 ve Burdur’da beş silahlı şiddet olayı yaşandı.
KARADENİZ BÖLGESİ

477 olayın basına yansıdığı Karadeniz Bölgesi’nde 179 olay Samsun’da, 61 olay Çorum’da, 42 olay Zonguldak’ta, 30 olay Trabzon’da, 27 olay Düzce’de, 24 olay Kastamonu’da, 21 olay Ordu’da yaşandı. Giresun’dan 19 olay, Tokat’tan 15, Rize’den 11, Karabük’ten 10, Bartın, Amasya ve Bolu’dan sekizer, Sinop’tan yedi, Gümüşhane ile Artvin’den üçer, Bayburt’tan da bir olay basına yansıdı.
EGE BÖLGESİ

Ege Bölgesi de, İç Anadolu ve Akdeniz bölgeleri gibi az da olsa olay sayılarında artışın olduğu bölgelerden. Ege’de İzmir’de 160 olay dikkat çekerken bu kenti 98 olayla Aydın, 47 olayla Manisa, 45 olayla Denizli, 33 olayla Kütahya en çok silahlı şiddetin yaşandığı ilk beş il. Muğla’da 29, Afyon’da 26, Uşak’ta da 11 olay yerel ve ulusal basına yansıdı…
GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

Güneydoğu Anadolu Bölgesi bölgeler arasında silahlı şiddetin önceki yıla göre ciddi anlamda artış gösterdiği bir bölge. Bölgede en çok silahlı şiddetin arttığı kent ise Diyarbakır. Diyarbakır’da önceki yıla göre yüzde 39 artışla 106 olayın medyaya yansıdığı görülüyor. Yani her yıl Gaziantep en çok olayın olduğu il olarak birinci sırayı işgal ederken 2019 yılında birinciliğe Diyarbakır oturmuş bulunuyor. İkinci sıraya gerileyen Gaziantep’te 99, üçüncü sıradaki Ş.Urfa’da 69 olay 2019 yılında medyaya yansıdı.
Bölgede Batman’da bir önceki yıla göre silahlı şiddet olaylarının arttığı bir kent. Batman’da bir önceki yıla göre yüzde 51 artışla 47 olay basına yansıdı. Olayların yüzde 30 arttığı Adıyaman’da 40, Mardin’de 23, Kilis’te 19, Siirt’te altı, Şırnak’ta da dört olay üçüncü sayfa haberleri olarak basına yansıdı.
DOĞU ANADOLU BÖLGESİ

Silahlı şiddet olayının en az medyaya yansıdığı bölge Doğu Anadolu Bölgesi. Bu bölgede; Malatya’da 70, Van’da 23, Erzurum’da 22, Elazığ’da 20, Kars’ta 18, Ağrı’da 13, Erzincan’da 10, Iğdır’da dokuz, Ardahan ve Bingöl’de altışar, Tunceli ve Bitlis’te beşer, Hakkari’de iki, Muş’ta ise bir olay medyaya yansıdı.
Bölgeler bazında durum bu. İlk kez bu yıl önceki yılların aksine “sakin kent” yok Türkiye’de…
Yani tüm kentlerimizde bir olayda olsa silahlı şiddet basına yansımış bulunuyor…
En çok olayın yaşandığı ilk 10 il
İller bazında baktığınızda ise 2019 yılında en çok olayın yaşandığı ilk 10 il şöyle:

 
  1. İstanbul: 405 olay. 2018 yılında 472 olay basına yansımıştı.
  2. Ankara: 196 olay. 2018’de 208 olay basına yansımıştı.
  3. Antalya:  185 olay. Bir önceki yıl 165 olay basına yansımıştı ve sıralamada Antalya altıncı sıradaydı.
  4. Samsun: 179 olay. 2018’de Samsun 196 olayla üçüncü sıradaydı.
  5. Adana: 172 olay. Adana 173 olayla 2018 yılında dördüncü sıradaydı.
  6. Konya:  165 olay. Konya 164 olayla 2018’de yedinci sıradaydı.
  7. İzmir: 160 olay. 153 olayla sekizinci sıradaydı.
  8. Kocaeli: 131 olay. Kocaeli 132 olayla dokuzuncu sıradaydı.
  9. Bursa: 129 olay. 2018 yılında ise 122 olay yaşanmış ve onuncu sıradaymış.
  10. Diyarbakır: 106 olay. 2018 yılında kentte 57 olay medyaya yansımış.
    

2018 yılında 166 olayla ilk 10’da ve de beşince sırada yer alan Sakarya 2019 yılında medyaya yansıyan 96 olayla 13’üncü sıraya gerilemiş bulunuyor…
Her iki yılın iller bazında olay sayısına göre 2018-2019 kıyaslamasını ve de yüzdesel olarak artış ya da eksiliş olup olmadığı; Türkiye genelinde tüm illerdeki olay sayıları ve bu olaylardaki toplam ölü, yaralı sayılarıyla ilgili bilgi edinmek isterseniz aşağıdaki linkten 2019 yılının il il şiddet haritasına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz..

http://www.umut.org.tr/siddet-haritasi-2019/

 
UMUT VAKFI “TÜRKİYE SİLAHLI ŞİDDETE KARŞI ÇÖZÜM ÖNERİLERİ”

Silahlanmaya karşı mücadele de, silahlanma nedenlerini öncelikle ortadan kaldırmak gereklidir.   Bu bakımdan “merak, örf ve adet, suç korkusu” gibi nedenlerin kaldırılması veya en azından azaltılması gereklidir. Silah bulundurmaya yönelik geleneksel eğilimin yok edilmesi bakımından, başta okullar ve silahlı kuvvetlerde olmak üzere medya vasıtasıyla yapılacak eğitici faaliyet ve programların büyük önemi vardır. Buna, son yıllarda kesici aletle işlenen cinayetlerde artışı da göz önünde bulundurularak;  6136 Sayılı Ateşli Silahlar, Bıçaklar ! ve Diğer Aletler! hakkındaki Kanunun  “toplum sağlığı, yükümlülükler, cezalar, denetim ve bireysel güvenlikler, vd.” yönünden acil olarak düzenlemesi, silah ruhsatı alabilmenin güçleştirilmesi yanında, denetimlerin, kanunların etkin ve çabuk bir şekilde uygulanması suretiyle adalet sistemine olan inancın kuvvetlendirilmesini de eklemek gerekir.
Silah edinme hakkı ve kullanımı;  kişilerin kendisi ve yakınları için doğru beşeri- insan ilişkileri becerisi, sağlıklı bir ruh hali, sorumluluk gerektirmektedir. Bu nedenle şiddetin her türü ve bireysel silahsızlanma için, “acil olarak” her türlü şiddetin nedenlerinin masaya yatırılması; çözümlerinin projelendirilip hemen uygulamaya geçmesi; “İçişleri Bakanlığı” başta olmak üzere yetkililerin internetten bir tıkla silah alımının önüne geçmesi, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı”mızın “Aileiçi Şiddet” erkek, kadın ve çocuklara yönelik ülke genelinde eğitim projeleri hazırlamalarını öneriyoruz. Toplumun her kesiminde “Eğitim Programları” sürdürülmesi ve “Silah Yasasında” yapılması gereken düzenlemelerin derhal yapılması gerekmektedir. 
Bütün taraflar “ birşey yapmalı da..“ buluşmaktadır.. Ama ne yapmalı? Nasıl yapmalı? Neyi öncelikle yapmalı?  Silahın şiddet kültüründeki rolü ve işlevi nedeniyle, suçun önlenmesi açısından şu hususlara dikkat edilme, çözüm ve uygulamalar başlamalıdır:
  • Bir ülke veya topluluktaki silahlı şiddet; ruhsatlı ve/veya ruhsatsız silâhların varlığı ile doğrudan bağlantılıdır.
  • Silâh sahibi olma, bir imtiyaz ya da hak olarak ele alınamaz.
  • Silâhı sınırlandırmak üzere, hükümetler tarafından gerekli tedbirler alınmadığı sürece, silah kültürü yaygınlaşarak kamu güvenliğini tehdit etmeye devam edecektir.
  • Yasal düzenlemeler, denetimlerin yanında, eğitim programları ve sorunları çözümleyici stratejilere de gereksinim vardır.
  • Silah edinme sayısı ikiye indirilmelidir
  • Taşıma ruhsatında hakim ve avukat referans sistemi getirilmelidir.
  • Evde silah bulundurma ruhsatında eş rızasını içeren referans sistemi olmalıdır.
  • Ruhsat sonrası sağlık, saklama kuralları, vd. eğitim, sürekli denetim getirilmeli ve uygulanmalıdır.
  • İnternetten satış ve kargo ile teslim yasaklanmalıdır.
  • Televizyonlarda yayımlanan programlarda, filmlerde, dizilerde, müzik kliplerinde, reklam ve tanıtım filmlerinde, sinema ve tiyatrolarda gösterilen eserlerde, internet, topluma açık sosyal medya ve benzeri ortamlarda ruhsatlı ya da ruhsatsız hiçbir silahın görsel olarak kullanılmasına izin verilmemelidir.
  • Sigara ve tütün ürünlerine açılan mücadele gibi,  “Silah ve Şiddet” içeren ve pazarlayan tüm alanlara gizli veya doğrudan reklam yasağı ve denetimler getirilmelidir.
  • Sinema ve televizyonlardaki silah görüntüler mozaiklenmeli. Şiddet içerikli tüm sözler, küfür gibi sansürlenmelidir.  
  • Şiddet içeren tüm sanat yapıtlarına “uyarı mesajı” koyulmasını zorunlu kılınmalıdır. Silaha ve şiddete övgü içeren tüm metinlerin okunması, filmlerin izlenmesi, oyunların seyredilmesi için 21 yaş sınırı getirilmelidir.
  • Silah satışı ve talimi yapılan işyerleri, örgün eğitim kurumları ve öğrenci yurtlarına kapıdan kapıya en az 500 metre mesafede açılabilmeli,  Tüm silah satış noktalarında güvenlik kamerası bulundurulmalı. Yapılan denetimlerde görevlilere mahkeme kararı olmaksızın görüntüleri sunma zorunluluğu konulmalıdır.
  • Tüm silahların üzerine zararlarını belirten resimli ve Türkçe yazılı uyarı veya mesajlar konulmalı. Türkiye’de üretilen veya ithal edilen silahların paketleri standart olup; Üzerlerindeki yazım şekli, yazı karakteri, punto boyutu, paket üzerindeki konumu, paketlerin rengi, diğer yazı, ibare ve şekiller dahil olmak üzere, aynı şekilde tasarlanıp, marka logosu kullanılmamalıdır.
  • Silah fotoğraf ya da desenlerinin ve silah markalarının logo, renk ve şekillerinin; şeker, çerez, oyuncak, tişört, çanta vb. nesnelerde bulunmasını engellenmelidir.
  • Oyuncak silahlarda satış ve sergileme sınırlaması getirilmedilir. Uluslararası güvenlik kurallarına uygun; siyah, mavi-yeşil, gümüş veya alüminyum vb. gerçek renkleri kullanılmasının yasaklanması, oyuncak silahlar üzerinde turuncu bir uç uygulanması, oyuncak tabancanın namlusunun her iki tarafının tümünün uzunluğu boyunca uzanan turuncu bir şerit ile işaretlenmesi ile belirli ölçütlere uymalıdır.
  • Okullarda çocuklara ve ayrıca ebeveynlere silah bulundurmanın, bulundurma durumunda sorumluluklarını ve şiddetin ne olduğunu ve nelere mal olacağını anlatan “Eğitim Programları” konulmalıdır.
  • Televizyonlarda ve sinemalarda “Kamu Spotları” yayımlanmalı. Fikir önderleri  “Bireysel silahsızlanma” çağrılarında bulunmalıdır.
  • Reklamcıların çektikleri reklam filmlerinde, gazete ilanlarında; silahtan ve şiddetten soğutan subliminal mesajlar kullanmalıdır.
  • Hastane, okul, vb. özel ve resmi dairelere silahla girilmemelidir.
  • Bu yasaklara uymayanları ağır para cezasına çarptırılmalı, tekrarı durumunda ruhsatları iptal edilmelidir.
  • Yetkili ve uzmanlar; ülke topraklarının korunması ve silah gücüyle ilgili övücü ve övünücü konuşmalarında; amacına yönelik, bireysel silahsızlanma ve toplum sağlığına özen gösterici ifadeler kullanmaya gayret etmelidir.