21. Bireysel Silahsızlanma Ödüllü "Yaşama Hak Tanıyın" Afiş Yarışması

Konu
“Afiş” Yarışması’nın konusu “Şiddetsiz Hayat ve Şiddetin Önlenmesi” olarak belirlenmiştir. 
 
Yarışmanın amacı, “afiş’in toplumsal iletişimdeki gücünden ve olanaklarından yararlanarak, bireysel silahlanmanın neden, sonuç ve tehlikelerini irdeleyerek toplumsal boyutuna dikkat çekmek, düşündürücü, tespit edici, vurgulayıcı görüntüleri kullanarak kamuoyunu bu konuda bilinçlendirmeyi hedeflemektedir.
 
Yarışma; toplumda oluşan ve giderek artan şiddetin aksine “yaşama hak tanıyın” görüşünü,  barışçıl görüntüleriyle topluma verebilmeyi amaçlamaktadır.
 
Yarışmaya katılan eserlerin görsel medyada ve Umut Vakfı etkinliklerinde yayınlaması suretiyle toplumda “şiddet”  sorunla ilgili duyarlılık oluşturulması ve konuya sahip çıkılması teşvik edilecektir. 
Poster
Seçici Kurul Üyeleri
Başvuru Formu

Başvuru Formu: Tıklayınız
Yarışma Sonucu

Nazire Dedeman Çağatay Konuşma Metni
28 Eylül Bireysel Silahsızlanma Günü
21. Bireysel Silahsızlanma Günü Ödül Töreni
 
Nazire Dedeman Çağatay
Umut Vakfı Kurucu Başkanı
Point Otel Barbaros
28 Eylül 2015
 
Değerli konuklarım,

Hoş geldiniz...

Umut Vakfı, Vakıf senedinde de belirttiğimiz gibi; “Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceğinin teminatı olan gençlerimize Atatürk’ün izinde önderlik yapacak kişilik ve beceriler kazandırarak onları ülkemizin gelişmesine yardımcı ve insanlığa yararlı bireyler olarak yetiştirmek; hukuk üstünlüğünü benimsetip uygulamasında katkıda bulunmalarını sağlamak; önderimiz Atatürk’ün ‘Yurtta Sulh, Cihanda Sulh’  anlayışından yola çıkarak, uyuşmazlıların çözümlenmesinde barışçıl yolları seçmelerini yeğlemek; bu bağlamda uzlaşma becerilerini bireylere öğretip benimsetmek” amacıyla 1993 yılında kurulmuştur.

Malumunuz her yıl binlerce yurttaşımız ateşli silahlarla hayatını kaybediyor. Ölenlerin ardında kalanları da düşünürsek her yıl en az 20 bin kişi bireysel silahların mağdurudur. Yüzde 85’i ruhsatsız en az 20 milyon silahın bireylerin elinde bulunduğunu düşünürsek ve bunların aile bireylerini de sayarsak 60 milyon insan silaha elini uzattığı an ulaşabilecek durumdadır. Son zamanlarda ülkemizde yaşanan terör ve çevre ülkelerde yaşanan savaşların yol açtığı acılara da hepiniz tanıksınız…

Tüm bu olumsuz gelişmelerin sonucunda silahların yol açtığı acılar ülke genelinde ateş topu gibi büyümektedir. Çünkü gelişmeler tüm yurttaşların “yaşam hakkını” tehdit eder hale gelmiştir.

Bireysel silahsızlanmaya özlemimiz her geçen gün artıyor. Ancak sizler de biliyorsunuz ki, son yıllarda sınırlarımız, özellikle de Güneydoğu ve Doğu sınırımız, komşularımızda devam eden savaşlar nedeniyle adeta kevgire dönmüş durumdu. Kamyonlarda, TIR’larda yakalanan silahları bizler de sizler gibi gazetelerde okuyoruz. Artı Internet’ten 500-600 liraya silah satılıyor. Yani silahlar isteyen herkesin anında ulaşabileceği kadar uzaklıkta…

Şiddet şiddeti doğurur, uygulanan çatışmaya dayalı politikalar keza şiddeti doğurur.

Yapılan araştırmalar da gösteriyor ki, son yıllarda bireysel silahlanma yüzde 50’den fazla artmıştır.

Sevgili dostlarım,

Bildiğiniz gibi dünyanın gözleri önünde bir yandan da ikinci dünya savaşından bu yana en büyük “mülteci dramı” yaşanıyor. Tüm dünya terör ve çatışmalar nedeniyle yerlerinden, yurtlarından olan on binlerce insanın yaşadığı acıları sadece seyrediyor. Bu süreçte, savaşı çıkaranlar, savaş tüccarları paralarına para katarken her gün göç yolunda bebekler, çocuklar, insanlar feci bir şekilde ölüyor…

Değerli konuklarım;

Bireysel silahsızlanmayı teşvik amacıyla her yıl farklı sanat dallarında yarışmalar düzenliyoruz. Bu yıl da yarışmamızı, “Şiddetsiz Hayat ve Şiddetin Önlenmesi/Yaşama Hak Tanıyın” konusuyla afiş dalında düzenledik ve Umut Vakfı olarak bireysel silahsızlanmanın toplumsal boyutuna bir kez daha dikkat çekmek istedik.

Yarışmamıza katılarak mücadelemize destek veren herkese canı gönülden teşekkür ediyorum. Yarışmamızın değerli Seçici Kurul üyelerine de yürekten teşekkür ederken bizim için birbirinden değerli afişler tasarlayarak ödül alan arkadaşlarımızı kutluyorum. Başarılarının devamını diliyorum.

Bu yıl 28 Eylül Bireysel Silahsızlanma Günü etkinliğimizi ülkemizde ve çevremizde yaşanan acılar nedeniyle sade bir törenle yaparken Umut Vakfı’nın kuruluşundan bugüne verdiğimiz mücadelede ısrarla vurguladığımız “Silah, şiddetin en uç noktasıdır ve tek işlevi öldürmektir. Silahlardan vazgeçelim, yaşama hak tanıyalım” çağrımı bir kez daha yineliyorum.

Umut dolu yarınlara efendim...


Nazire Dedeman Çağatay
Basın Dosyası
 
 Basın Bülteni
 
Umut Vakfı tarafından düzenlenen afiş yarışmasında ödüller sahiplerini buldu
 
‘Şiddetsiz Hayat!’
 
Bireysel silahların her yıl binlerce kişinin hayatına mal olduğu Türkiye’de, bu konuda farkındalık ve toplumsal bilinç yaratılmasına katkı sunan Umut Vakfı, 28 Eylül Bireysel Silahsızlanma Günü’nde bir kez daha “Bireysel silahlanmaya hayır” çağrısı yaptı.
 
Umut Vakfı tarafından 28 Eylül Bireysel Silahsızlanma Günü etkinlikleri  kapsamında bu yıl afiş dalında gerçekleştirilen ve her yıl başka bir sanat dalında düzenlenen “21. Bireysel Silahsızlanma Ödülü: Şiddetsiz Hayat ve Şiddetin Önlenmesi / Yaşama Hak Tanıyın” konulu afiş yarışmasının ödül töreni Point Barbaros Hotel’de gerçekleştirildi.
 
Sunuculuğunu Gökmen Karadağ’ın yaptığı törende konuşan Umut Vakfı Kurucu Başkanı Nazire Dedeman Çağatay, 28 Eylül Bireysel Silahsızlanma Günü’nün en önemli etkinliklerinden ‘Sessiz Ayakkabıların Yürüyüşü’nü  bu yıl “Ülkenin ve dünyanın dört yanından neredeyse her gün yenisi gelen şiddet ve ölüm haberlerinin bir an önce son bulması, barış dilinin hakim kılınması” mesajıyla yapmadıklarını anımsattı.  Nazire Dedeman Çağatay şunları söyledi:
 
“... Malumunuz her yıl binlerce yurttaşımız ateşli silahlarla hayatını kaybediyor. Ölenlerin ardında kalanları da düşünürsek her yıl en az 20 bin kişi bireysel silahların mağdurudur. Bireysel silahsızlanmaya özlemimiz her geçen gün artıyor. Silahlar isteyen herkesin anında ulaşabileceği kadar uzaklıkta… Şiddet şiddeti doğurur, uygulanan çatışmaya dayalı politikalar keza şiddeti doğurur. Umut Vakfı’nın kuruluşundan bugüne verdiğimiz mücadelede ısrarla vurguladığımız ‘Silah, şiddetin en uç noktasıdır ve tek işlevi öldürmektir. Silahlardan vazgeçelim, yaşama hak tanıyalım’ çağrımı bir kez daha yineliyorum.
 
Törende; konuşmaların ardından Umut Vakfı Kurucu Başkanı Nazire Dedeman Çağatay, Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Tasarım Bölüm Başkan Yardımcısı Yrd. Doç. Gürbüz Doğan Ekşioğlu, Marmara Ünivesitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Tasarım Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sema Ilgaz Temel, Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Tasarım Bölüm Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Mehmet Sinan Niyazioğlu ile Umut Vakfı Mütevellisi ve Yönetim Kurulu Üyesi Av. Fikret İlkiz’den oluşan “Seçici Kurul” un ödüle değer bulduğu yarışmacılara ödülleri sunuldu.
 
 
Bu kapsamda yarışmada silahı barış güvercinlerine dönüştürdüğü çalışmasıyla Nurettin Selçuk Bağcı birincilik ödülünü aldı. Senem Türkerden “Sadece Barış” adlı eseriyle ikincilik ödülü, yarışmaya İzmir’den “Şiddetsiz Hayat Teorisi” adlı afiş çalışmasıyla  katılan Çağdaş İnci’ye üçüncülük ödülü takdim edildi.
 
Mansiyona değer görülen yarışmacılara da mansiyonları sunulurken tören kapsamında, yarışmaya katılan ve ödül alan üç eserin de aralarında bulunduğu 30 afişten oluşan bir de sergi açıldı.
 
Murat Varol, Sefa Pala, Özge Kandemir, Onur Aşkın, Serhat Çakır, Işılgül Çakmak, İlhami Diksoy, Kerem Giriş, Sebastien Aşık Perrichet, Mehmet Kırlangıç, Gül Güneş, Aytur Şahinbay, Aykut Küç, Ahmet Caner Kuru, İsmail Büken, Seyit Mehmet Buçukoğlu, Umut Çokçağlayan (2 eserle), İdil Dilan Soyer, Altan İdil Küçüknalbant, Kübra Kaya, Metmet Metin, Senem Türkerden’in afişlerinden oluşan sergi, yıl boyunca çeşitli kentlerde izlenebilecek.
 
Yarışmada mansiyon kazananların isimleri ise şöyle:
1 - Caner Tuncel (Bedel rumuzlu afiş çalışmasıyla) 2 - Ömer Çam (İsimsiz adlı eseriyle) 3 - Doğan Arslan ( Şiddetsiz Yaşam Elimizde rumuzlu çalışmasıyla)
4 - Deniz Dalman-Savaş Çekiç ve Ali Müstecaplıoğlu (Yaşama Hak Tanı)
 
.
 
‘ŞİDDETİ REDDEDİN
 
Umut Vakfı’nın derlediği rakamlara göre, Türkiye’de korkutan tablo şöyle:
 
  • Bireysel silahlarla işlenen suçların yüzde 74’ü ateşli silahlarla işleniyor.
  •  Ateşli silahlarla işlenen suçların yüzde 84’ünde ruhsatsız silah kullanılıyor.
  • Türkiye’de 2 Mart 2015 itibariyle cezaevlerinde 5 bin 971’i kadın, 2 bin 165’i çocuk toplam 165 bin 033 tutuklu ve hükümlü bulunuyor. Bu tutuklu ve hükümlülerden 342’si çocuk olmak üzere 49 bin 204’ü adam öldürme, öldürmeye teşebbüs ve yaralama suçlarından cezaevinde.
  • Türkiye bireysel silahlanmada 178 ülke arasında 14. ülke durumunda ve son 5 yılda bireysel silahlanma yüzde 50 arttı. Son 1 yılda ise yüzde 50’nin de üzerine çıktı.
  • Türkiye’de 2015 yılında; bu yıl içinde sadece basında çıkan haberlerden derlediğimiz istatistiklere göre, 20 Eylül 2015 tarihine kadar bireysel silahlarla 1616 cinayet işlendi. Bu olaylarda 1447 kişi öldürüldü, bazıları ağır 1030 kişi de yaralandı.
  • 2015 meydana gelen olayların yüzde 74’ünde ateşli silahlar, yüzde 26’sında bıçak, balta vs. kullanıldı. Bireysel silahlı olayların büyük çoğunluğu, yani yüzde 44’ü  tabancayla işlenirken yüzde 30’u tüfeklerle işlendi.
  • 2015 yılında 20 Eylül tarihine kadar çeşitli silahlarla toplam 301 kadın cinayeti işlendi. Toplam 296 kadın ve aile bireyi erkek şiddetinin kurbanı oldu, bir kısmı ağır olmak üzere 67 kadın da yaralandı. Toplam 42 koca, eski eş ve sevgili de karısını, sevgilisini öldürdükten sonra aynı silahla intihar etti…
Fotoğraflar